22 Mayıs 2012

Başarıya ulaşmayi sağlayan 5 önemli etken…


Türk Dil Kurumu sözlüğünde “niyet edilen bir konuda sonuca ulaşmak” olarak tanımlanıyor başarı.

Tasavvufta, bir şeyi elde etmek için dört faktörün bir araya gelmesi gerektiği söylenir: niyet, gayret liyakat, nasip. Biz bunun başına istek’i de ekleyelim. Ben, başarıya ulaşmada bizim irademize daha bağlı olduğu için gayret kısmını biraz açmak istiyorum. Gayret ederken karşımıza nasıl oyunlar çıkıyor da vaz geçiyoruz isteğimizden.

 1.
İstikrar
Başarı elde etmek için en önemli etken istikrar gibi görünüyor. “Yüzde on deha ise yüzde doksan çalışma” demiş Leonardo da Vinci başarısının sırrını açıklarken. Bazen biz çabuk sonuç almak istediğimiz için çabuk vazgeçiyoruz hedeflediğimiz şeyden. Kilo vermekten, sağlıklı beslenmekten tutun da bir dil ya da bir beceri öğrenmeye kadar birçok konuda en önemli başarılı olamama sebebimiz hemen sonuç alamadığımız için vazgeçmemiz. Oysa insanı bir sonuca ulaştıran sebep genellikle şiddet ya da hız değil sürekliliktir. En hızlı dil öğrenme, en kolay kilo verme, gibi enli teknikler büyük ihtimalle sahtedir. Bir ayda bir dili öğrenemeyiz, bir ayda ideal kiloya ulaşamayız. Bunun için çalışmak ve bu çalışmayı zamana yaymak gerekir.

2.
Periyod
Haftada bir gün aç durmak bizi bizi zayıflatmayacağı gibi haftada bir günü spor salonunda geçirmek de sağlıklı yapmaz, haftada bir gün 8 saat bir dili öğrenmeye çalışmak o dili öğrenmemizi sağlamaz. Örneğin İngilizce öğrenmek için günde daha kısa belli bir süre çalışmak ise hedefimize ulaşmamızı sağlar. Her gün bir 15 dakika spor yapmak, her gün belli yiyecekleri kısmak, her gün 10 dakika bir dili çalışmak gibi alışkanlıklar edinmenin faydası daha kalıcı olur.

3.
Dikkat
Başarı denince bir başka önemli etken de dikkat. Zihinsel dikkat isteyen bir konuda çalışmaya başladığımızda bilgisayar başında, dikkatimiz iki dakikada bir Facebook’ta kim ne yapmışa, fotoğrafımı kim beğenmişe ya da mail kontrole giderse zamanımızı ne yazık ki boşa geçirmiş oluyoruz. Dikkati terbiye etmek, mesela bir şey yaparken sadece onu yapmak, hem zihinsel ve fiziksel yorgunluğu engelliyor deneyimlerime göre ve hem de daha verimli oluyor ve sonucunda bir şey yapılmış olmaktan gelen bir tatmin duygusu yaşanıyor.

4.
Şimdi ve burada
Mükemmel zaman sizin bir konuyla ve bir olayla karşı karşıya geldiğiniz zamandır. Sağlıklı beslenmeye başlamak için, ilişkilerimizi yoluna koymak için, bir konu öğrenmeye, bir beceri öğrenmeye başlamak için en iyi zaman şimdidir. Pazartesiler, ay başları, ay sonları, zengin olmalar, bayram sonraları, tatiller, evlenmeler, boşanmalar, taşınmalar değildir. Şimdidir. Aklıma gelen şöyle bir hikaye var bununla ilgili: Bir adamın en büyük hayali avukat olmakmış, arkadaşıyla da dertleşiyormuş, ya da belki hazırcevap terapistiyle, demiş ki “Şimdi yaşım 40, e en iyi ihtimalle 4 sene sonra okul bittiğinde 44 olacağım o yaştan sonra ne yapacağım avukat olup?” Hazırcevap insan da demiş ki “Hukuk okumazsan 4 sene sonra kaç yaşında olacaksın ki?” Bunu her şey için mesela herhangi bir yabancı dil öğrenmek için de düşünebiliriz. 

5.
Tatminkarlık
Mükemmeliyetçilik belki kötü değil ama mükemmeli ararken boş durmamakta fayda var. Mükemmel öğrenme tekniğini, mükemmel kilo verme yolunu bulana kadar mükemmel olmayanı uygulamanın kesinlikle zararı olmaz.

İnsanın tek rakibi kendisi de olsa bir başarı nosyonu ve bunun kriterleri oluyor. Doğuştan gelen bazı özelliklerimiz, varsa eğer, yarışa bir adım önde ya da bir adım geride başlamamıza neden olabiliyorsa da başarıya engel olan, ya da başarıya ulaşmayı sağlayan şeyler bu bir adımlık farktan daha fazla.  Başarıyı iş hayatı ve kariyer bağlamında irdeleyen Alain De Botton'ın TED konuşmasını daha önce yayınlamıştım.

Niyet, gayret, liyakat, nasip demiştik ya başta. Velhasıl yine biz elimizden geleni yaptıktan sonra nasip diyelim.
Pin It!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazın