Teslimiyet:
Sizden daha büyük bir gücün varlığından ve sizi koruduğundan şüphe duymamak...
23 Nisan 2012
19 Nisan 2012
Bir sosyal paylaşım sitesi: Pinterest
Simurg |
Ne işe yarıyor?
Facebook deseniz değil, twitter hiç değil, hepsi bir arada da hiçbiri değil.
17 Nisan 2012
Kendinizi nasıl bilirsiniz?
Through the Looking Glass |
Acaba insan kendini nasıl bilir, nasıl bilebilir? Tibet'e çıkmak, yoga, uzun meditasyonlar, dünyevi hayattan uzaklaşmak, her şeyden el çekmek, nefis terbiyesi, beden terbiyesi yaygın olarak denenen tekniklerden bazıları. İçinde bulunduğumuz çağda, yani bir yanıyla alabildiğine materyalleşmiş bir yanıyla da materyal sahiplenmenin bir yanıt olmadığının idrak edildiği ve insanın anlam/yanıt arayışının sürdüğü çağda kendini bilmek daha da önemli hale geliyor.
6 Nisan 2012
İlber Ortaylı size alır götürür...
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı günümüzün en önemli tarihçilerinden ve yazarlarındandır, tarih profesörüdür, halen Galatasaray Üniversitesi'nde tarih dersleri vermektedir. Birçok konudaki engin bilgisi, aktardığı enteresan anekdotlar, bildiği yabancı dillerin çokluğu (Türkçe, Osmanlıca, Kırım Tatarca, Arapça, Farsça, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Latince, Yunanca, Rusça, Slovakça, Romence, Sırpça, Hırvatça ve Boşnakça ) gündemdeki konularla ilgili zaman zaman yaptığı sıra dışı ve cesurca açıklamalarıyla ve eğlenceli, keyifli dersleriyle, verimli yazarlığı, kitapları ve köşe yazılarıyla biliniyor.
Bugün Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde İlber Ortaylı'nın Osmanlı Tarihi'nden günümüze, orta doğudaki son duruma, bunun nedenlerine ve olası sonuçlarına kadar uzanan düşüncelerini paylaştığı bir sohbetinde bulundum.
4 Nisan 2012
Üzgün olduğumda...
Üzgün olduğumda boş boş dolanıyorum
Boş boş oturuyorum
Boş boş yayılıyorum
- Ne yapıyorsun?
- Hiçbir şey, sadece ölüyorum
Üzgün olduğumda ortadan kaybolan bir şebboy olmak istiyorum
Ayılarla kış uykusuna yatmak istiyorum
Üzgün olduğumda her şey o kadar karmaşık görünüyor ki
Yüksek yerlerden aşağıya bakıyorum
Zehirli mantarlar topluyorum
Uzun banyolar yapıyorum
Ana rahmine geri dönmek istiyorum
Üzgün olduğmuda zırıl zırıl ağlıyorum
Üzgün olduğumda çirkin hissediyorum
Uzaya gitmek istiyorum, inşallah uzaylılar dünyayı yok eder
Her şeyin aptal olduğunu düşünüyorum, kuşlar aptal, şemsiyeler aptal, yağmur aptal
Üzgün olduğumda, tamamen siyahlara bürünüyorum
Aşırı çok aşırı derecede rezil hissediyorum
Yılbaşından nefret ediyorum, bayramlardan, ve doğum günü partilerinden
Karanlıkta tek başıma oturmaktan hoşlanıyorum
Üzgün olduğumda kaçıp gitmek istiyorum
Issız bir adada yaşamak istiyorum
Sonra psikoloğa gidiyorum ve psikolog falan filan falan filan diyor
Ben de onu öldürmenin ne harika bir fikir olduğunu düşünüyorum
Sonra bir sabah, uyanıyorum ve iyi hissediyorum
Dışarı çıkıyorum, her şey güzel görünüyor
Dolaşıyorum, oturuyorum, yayılıyorum
- Ne yapıyorsun?
- Hiçbir şey, sadece mutlu oluyorum.
Aglaia Mortcheva
3 Nisan 2012
İnsan nasıl affeder?
Affetmek günümüzde çok kullanılan bir kavram haline geldi. Kişisel gelişimimiz yolunda er geç bu kavramla karşı karşıya geliyoruz.
Nedir affetmek, ya da ne değildir?
Affetmek bize hata yaptığımız kişiye gidip iyi ki yaptın demek şeklinde yanlış algılanabiliyor. Esasında Affetmenin bize bir şey yapan kişiyle ya da yapılan şeyle alakası yok. Belli bir durumda takıldığımızda, dönüp dolaşıp o durumu yaşadığımızda, kafamızda ve karşılaştığımız herkesle hep o durumu analiz ettiğimizde tıpkı bilgisayarın kilitlenmesi gibi bir takılma durumu yaşıyoruz demektir. ve bu kilidi açmanın tek yolu affetmek.
İnsan nasıl afffeder?
1. Canınınız sıkan bir olayın üzerinden çok zaman geçtiği halde halen kafanızda bir konu dönüp duruyor ve olayı tekrar tekrar senaryoyu bir şekilde değiştirerek yaşadığınızda,
2. Üzerinden çok zaman geçtiği halde bir kişiyle yaptığınız bir tartışmayı tekrar tekrar kafanızda yaptığınızda,
3. Geçmişte kalmış belli bir durumda belli şekilde davranmadığınız için sürekli kendinizi suçlayıp keşke şöyle yapsaydım, şöyle yapmalıydım, böyle yapmalıydım dediğinizde.,
4. Her karşılaştığınızda canınızı sıkan ama yapabileceğiniz bir şey olmadığını bildiğiniz durumlarda
olayın ve konunun içine girmeden adece 'Affediyorum' deyin.
(İlham için Axinia'ya teşekkürler.)
2 Nisan 2012
Sevgi her şeyi halleder mi?
Yıllardır oturduğum evin karşı apartmanında zaman zaman camdan balkona bakıştığımız bir komşum var. Bir kere bile selamlaşmışlığımız yoktur. O durmadan çamaşır asar ya da toplar balkonun dışından, ben durmadan fotoğraf çekerim ya da havaya bakarım camımdan. Bir kere de alt komşu ile dedikodusun uyapmıştık, komşuya laf etmiş bir şey silkiyor camından da balkonundaki çamaşırlarına geliyor tozları diye. Yani bana göre bu teyze, temizlik hastası, yalnız ve geçimsiz hatta kötü kalpli ve uzak durulması gereken bir insan. İdi.
1 Nisan 2012
Yeni insanlara karşı... Çarşı.
Sevgili günlük,
Böyle saçma sözcük oyunlu bir başlıkla başladığım için kusura bakma, kendimi tutamadım, tamlama yaptım; kafiye tamlaması.
Her neyse, bu akşam rutin mekanımda oturmuş cool görünmeye çalışarak sağı solu arıyordum, çünkü felaket yalnız hissediyordum, ve muhtemelen öyle de görünüyordum, saydam. Mamafih aradığım hiçbir telefona cevap verilmedi, çağrılarıma, illa ki dönen, kankam bile dönmedi.
Böyle saçma sözcük oyunlu bir başlıkla başladığım için kusura bakma, kendimi tutamadım, tamlama yaptım; kafiye tamlaması.
Her neyse, bu akşam rutin mekanımda oturmuş cool görünmeye çalışarak sağı solu arıyordum, çünkü felaket yalnız hissediyordum, ve muhtemelen öyle de görünüyordum, saydam. Mamafih aradığım hiçbir telefona cevap verilmedi, çağrılarıma, illa ki dönen, kankam bile dönmedi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)